20 Ekim 2012 Cumartesi

Cehenneme Düşmüşümde Ruhum Duymamış.


Kendimi cehenneme düşmüş gibi hissediyorum.Hatta o kampüste geçirdiğim saatler aklıma geldiğinde "Nereye geldim lan ben??!" deyip sudan çıkmış balık gibi de görünüyor olabilirim.
Adamın aklına üniversite deyince cool insanlar,gitar çalan maximum derece yakışıklı sempatik çocuklar,birlikte gidilen cafeler,kurulan dostluklar işte organizyondu şuydu buydu geliyor.
Benim aklıma gelen görüntüler ise genelde birbirine normal bir derslikteyken kağıt fırlatan liseli bebeler.                               
Olum neyin kafası bu ya diyemediğimden şöyle ağızlarının ortasınada iki tane geçiremiyorum tabi.
Zaten o cüsselerle ben onlara değilde onlar bana geçirir şöyle bi gözlerimin önünden tüm hayatım geçer,beyaz bir ışık görünür falan fistan.
Korkuyorum o çocuklardan dersteyken not yazıp atacaklar ya da  silgi fırlatacaklar bana diye. Onlar liseli ergen tavırlarına devam ettikçe ben onlara "gerzek" dercesine baktığımdan ve bir gün onların olduğu bir ortamda  yanlışlıkla(!) böylesi şeylere olan tutumumu belli ettikten sonra  baktım bunlarda bir sus pus haller oldu.
Dedim bunlar anladı herhalde seninle ilgili hunharca planlar yapıyorlar tüy sen en iyisi ama umduğum gibi olmadı tabi. Davranışları düzeldi. Onlar düzelince bende otomatikmen insanmış gibi davranmaya başladım.

 Hadi onları geçtim, ikoncanlar grubu var ki ahh o gruba özellikle değinmem gerek.Ben her sabah  sıcacık yatağımdan zar zor kalkarken ve kendimi zincirleme isteğimi zor durdururken bu ablalarımız sabahın sekizinde kendilerini bir pudraya gömmeler,böyle sanki tonlarca rimelin hepsini yamamışlar gibi ağır ve iğrenç duran kirpikleri,geçiş rengi rujları ve ayrılmaz parçaları olan platform topukları ile
vazgeçilmezlerim arasındalar.Sanırsın Oxford'da okuyor,yine aynı adı taşıyan caddeden alışveriş yapıp Starbucks'tan kahvelerini yudumluyorlar. Gittiğin yer  alt tarafı Kampüspark Cafe gittiğin yer alt tarafı Fethiye Caddesi allahın paçozuuu!

Kazık yutmuş gibi ağızlarını yamulta yamulta konuşmalarından hiç bahsetmiyorum bile zaten siz  ben anlatmaya başlarken böyle olacaklarını tahmin etmişsinizdir.Konuştukları zaman elime ne geçerse onlara fırlatmak ıslak odunla kovalamak filan istiyorum.Hayalini bile kurduğum söylenebilir tabi.
Elimden gelse hani utanmasam ben pijamalarımla gideceğim okula.İticisiniz abi kabul edin bence.

Bir grup daha insan var ki bu insanlar bana  daha çok uzaylıymışım gibi bakıyorlar.Ah pardon bana değil kitaplarıma ve kitaplara olan bağlılığıma.Ortamda kitaplarla ilgili bir konuşma geçtiğinde kendimi tutamayışım ve geniş bir kitaplığım olması onlara "vay anasını" falan mı dedirtiyor nedir anlamadım ki???
 Kitap okumayan insanları sevmem zaten ben. Kendilerini absürd televizyon dizilerine,asla onların olmayacak şeylere adamış insanlar onlar bence."Boş" geliyorlar yani.
Kitapların yanı sıra sınıfta futbol muhabbetlerine dahil olan tek kız olmanın  dezavantajından bahsetmiyorumbile. Bu arada ben bir dişi kanaryayım;) Öyle çıt kırıldım bir kız da olmadığım için gayet doğal muhabbetlerine dahil oluyorum. Tabi ilk başta oldukça şaşırmışlar ve tuhaf bulmuşlardı bu durumu ama öylesine yorum yapan biri olmadığımı farkettiklerinde iyice benimsediler beni."İddia yapak mı?" diye yanıma geleni de yok değildi tabi :D

Bu kadar olumsuzluğun içinde olumlu karşılanacak şeyler yok mu?Olmaz mııııııııııı? Var tabiki. Diğerlerinin aksine fikirlerimin uyuştuğu,birlikte eğlenmekten keyif aldığım,ortak düşüncelere sahip birkaç kişiyle tanıştım hatta arkadaş olduk bile denebilir.
Bir tanesine "kayıp ruh ikizim" dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Böylesi ortak noktalar çok az bulunur cinsten çünkü. Ve ev arkadaşım olmasını yada onun ev arkadaşı olmayı oldukça istiyorum. Ki evet olacağım da kesin kararımı verdim :)

Bu postu burada noktalayalım diyorum ne dersiniz? Belki size daha iyi haberlerle gelirim.
Görüşmek üzere sizi seviyorum :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder