23 Ekim 2012 Salı

İmdat Palyaço!

Şu yazıyı yazmak benim için en zor şeylerden biri. Hatta ve hatta o gifleri ekleyebilmem bile benim için ayrı bir beceri sayılabilir.Iyyy  baktıkça tüylerim diken diken oluyor ya.
En nefret ettiğim şeydir benim palyaçolar.O tuhaf ucubik yaratıkları sevimli bulanları da hiç anlamam zaten. Gördüğüm yerde gözlerimi büyütürüm korkuyla bakarım.
Çığlık atasım filan gelir hiç hoşlaşmam kendilerinden.
Bugün dolaşırken bir mağaza açılışına ve ne yazıkki palyaçolara denk geldim.Ki açılan mağaza da benim sevdiğim bir markaya aitti.Sevimli sevimli hareketleriyle ilgiyi üzerlerine çekmeye çalışıyorlardı.
Acilen oradan uzaklaşmalıyım bunların öğle yemeği olamam ben yavaaaş yavaş aradan süzüle süzüle çaktırma derken nasıl yaptıysam nasıl becerdiysem o aceleyle kendimi kaldırımda secdeye kapanmış buldum.Çaktırmadan demiştim di mi? Hıııııııııı hiç çaktırmadım.
O korkunun üzerine eyvah rezil olduuuumm paniği de eklenince- ki ben çok sakarımdır aynı zamanda- seyredin cümbüşü. Utanmasam ağlardım.
Amaan dedim banane gülen gülsün olamaz mı insanlık hali yani nolmuş ki diye kendimi teselli edip cool bir havaya bürünüp zengin kalkışı yapayım dedim. Allah beni kahretmesin! Kalkmaz olaydım! Hatta japon yapıştırıcısıyla yapıştırılsaydım da kalmasaydım! Gözüm kör olmasın!! 
Kalktığımda dibime girmiş o canavarvari şeyi gördüm.

Gözlerim büyüdü,böyle dünya dönüyoooooooğrrr moduna girdim.O korkuyu tarif bile edemem size. Ama hiç beklemediğim birşey oldu. 
O ucubik yaratık baklava tadında bir sesle bana "İyi misiniz?" dedi. Benim gözler daha çok büyüdü..Cevap veremedim.Ama planlar yapıyorum kafamda "Çantayı indir kafasına kızım soran olursa bana saldırmaya kalktı canıma kastı var falan dersin" gibisinden.
Hiçbir şey olmamış gibi davranma mekanizmam devreye girdi ve ben kendime zor da olsa geldiğimde yaratığın maskesini çıkardığını farkettim. Az önce korkudan geberen ben umrumda değilmiş gibi davranıyorum..Hııı tabi kimi kandırıyorum?Hala ödüm patlıyor! 
Tekrar baktığımda farkettim aman yarabbi o ne öyle! Dışı seni içi beni yaktı yaratığın. O maskenin altından böyle Yunan tanrısı gibi bir çocuk çıkmasın mı! Saçlar hafif kıvırcık,gözler yeşil... 
Çocuğu kolundan tutup yürü oğlum yürü evlenmeye gidiyoruz dememek için zor tuttum kendimi. 
Şöyle bir hayal ettim de hayali de güzel hani. Böyle evli mutlu çocukluuuuu takılırdık Demet Akalın ablamızın da dediği gibi. 
Ben böyle absürd düşüncelerimdeyken o konuşuyor ama böyle ağır çekimden alıyorlar sanki konuşmasını. 
"Gerçekten iyi misin?Kötü düştün?Merak ettim." dedi.
 Ay sen merak edeceksen ben hep düşerim canım yaaaa diyemedim tabi.
Zaten rezil olmuşum bir de çocuk sapık sanmasın.
"İyiyim teşekkürler" diye birşeyler gevelemiş olabilirim emin değilim.
Ben o sırada düşünemiyordum,gözlerim fazla meşguldü.
"Sana yaklaşınca çok kötü oldun yardım edecektim sadece" dedi.Al işte al,al sana rezillik açıkla durumu hadi açıkla! 
"Şey...Palyaçolardan pek haz etmem" diyebildim. O ise öyle bir güldü ki sanırsın  dünya durdu  herkes gitti kayboldu ortadan bir ikimiz kaldık.
"Imm anlıyorum" dedi ama gülmemek için kendini zor tuttuğu belli oluyordu.Bende rahatlayıp gülmeye başlayınca daha çok güldü.
En son kendini tanıttı falan filan.
Bende laf olsun torba dolsun diyerekten muhabbeti kurdum ama  hala elinde tuttuğu maskede gözüm. Canlanıp korkutacakmış sanki böyle ıy!
Orada yeterince rezil olduğumun ve fazlaca oyalandığımın farkına varıp mağazayı dolaştım ve çaktırmadan gittim. 
Belki bir aşk masalının başlangıcı olabilirdi olanlar bunu şuan anladım.Salak kafam! 
Hoşçakal Yunan tanrısı!Hoşçakal lanet olası palyaçonun içindeki cevher! Belkii.. Birgün... Dırırırııııım.
"Elbet birgün buluşacaaaağız bu böyle yarııııım kalmayacaaak"
Kendimi jiletlemeye gidiyorum,geleceğim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder