28 Ekim 2012 Pazar

O Biiiiiiiiiiiir.....


Mavi Jeans favori markalarımdan biridir benim. Hatta Kıvanç Tatlıtuğ'u kampanya yüzü seçtiği ve tüm mağazalarını onun afişleriyle donattığı zamandan sonra daha bir favorim olan markadır.
Oradan aldığım hiçbir şey için pişman değilim. Yine olsa yine yaparım!
Zamanında az saymadım paracıklarımı.

Ve yine tam olarak bugün mağazadan içeri girerken gördüğüm şeyle gözlerim faltaşı gibi açıldı. Hatta ufak çaplı bir küfür bile savurmuş olabilirim. Ulan Francisco Lachowski afişleri vardı! (Bu arada yandaki fotoğraf çekim öncesi hazırlıklardan sanırım).
Yuh dedim kendime.Gündemden böylesi nasıl uzak kalmıştım.
Bön bön afişlere bakıp durdum tabi
.Ay hele birde  Mavi'nin sorduğu bir soruyu cevaplayan bir hayranla buluştuğunu öğrenince içime bir hüzün çöktü ki...Lanet ettim kendime.
Ben olmalıydım o! O şanslı yelloz yada veled ben olmalıydııım yahu!

Böyle Francisco'mun yanaklarını kangren edene kadar sıkacaktım ya da o beni gördüğü ilk anda "Dış görünüşün ne önemi var ben buldum aşkımı" deyip beni kaçıracaktı sonra biz Paris'te evlenecek mutlu mesut yaşayacaktık. Tabi o modelliği bırakacaktı bende nihahaha modunda dolanacaktım. Elalemin yellozlarının kocama bakıp bakıp iç çekmelerini istemem yani üzgünüm.

Francisco Lachowski benim şu zamana kadar gördüğüm  felaket sempatik ,yakışıklı varlık.
Kendisi yanılmıyorsam 92 yada 91 doğumlu.Yani yaşlarımız hemen hemen aynı bir mani yok aramızda aşkım.
Brezilyalı.Ben zaten Brezilya'yı da çok severim tatillerde hep giderik senlen olma mııı  :(
Böyle insanın gördükçe bağrına basıp "Yivruuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuum" diyesi,"Bu da insan mı yaaa" diye sövesi geliyor.Baktıkça bakası geliyor insanın.Uyuşturucu gibi.Bağımlısı olunur yani.

Afişin önünde bön bön öyle uzun zaman dikilmişim ki görevlinin biri gelip beni dünyaya döndürdü.
"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?"
"Ben bir Francisco Lachowski istiyorum.Verebilecek misiniz ki?"
Evet bunu cidden söyledim.Yanımdaki arkadaşımın gözlerini büyütüp kahkaha atmasının ardından bunu söylediğimin farkına vardım ne yazık ki.
Kendi kendime çemkirmeye başladım sonra. Arkadaşım kurtardı Allahtan, bakınıyoruz öyle imajı çizerek..
Ben bakınıyorum bakınmasına ama aklım acaba bu afişlerden birini kaçırabilir miyim ki diye tilki tilki planlarla meşgul..
Bir güzel alışverişimi yaptım kasaya yöneldim ki bana "Çok şanslısın sen Polly mübarek insansın valla" dedirten birini gördüm.
-Ne yazık ki sanılan kişi değil.Olsaydı keşke.Böyle bayılmış numarası yapmama gerek bile kalmazdı..Gerçekten bayılırdım.Ayılınca gördüğüm yüz o olurdu filan böyle...Ehem neyse-
Buradaki bir alışveriş merkezinde yine Mavi Jeans'te mağaza şefliği yapan arkadaşım çarşı şubesine geçmiş ve bana sırıtmakla meşgul..
Yeminle Allah'ın sevdiği kulum ben.Valla.
Kaç aydır da görüşmüyoruz ya öyle ayaküstü gayet güzel bir sohbet ettik falan filan derken asıl niyetimi belli ettim.Yüzsüzlük foreveeeeeer.
"Erhan bana bak bu afişlerden size çok gelmiştir değiştirip değiştirip sunarsınız siz millete kesin.Nereye sakladıysanız çabuk getir bana bir kaç tanesini.Seni varya yemin ederim gebertirim getirmezsen.Yüzümü göremezsin.Valla Ayça'yı ayarlamam sana!Ama getirirsen valla söz veriyorum yemek ayarlarım hihihihihi" dedim. Erhan kahkahayı patlatıp demesin mi "Bende ne zaman söyleyeceksin diye bekliyordum"
İşi şakaya vurup abarta abarta da tehdit etmiştim çocuğu.Aslında vermeyeceğini bildiğimden yapmıştım. Ama depodan Mavi poşeti içinde posteri getirmesin mi bana! Gözüm döndü bir an..Oha dedim. Hiç beklemediğim -tamam belki umudum vardı- birşeydi yaptığı...
"Seni varya seviyorum abiciiik yaa" diye boynuna atladım. "Vıcık vıcık of Polly dur allasen"
Gözüm dönmüştü bir kere.O sevinçle bir posta daha birşeyler alıp arkadaşımın müşteri vizyonunu geliştiriverdim.Sayemde umarım accıııık fark işlerler maaşına.
Ben resimde gördüğünüz sevimlilik abidesi kadar tatlı gülemiyorum ama en az  o kadar mutlu bir gülümsemeyle ayrıldım oradan.
Çok sevindirik oldum.
Yere göğe sığamıyoruum.

-Bu arada siz de farkettiniz mi bilmiyorum ama ilk resimde fazlasıyla Çağatay Ulusoy'u andırıyordu. Ya da ben benzettim.Peh.Çağatay Ulusoy halt etmiş Francisco yanında. Onda bu sevimlilik yok.Kazulet gibi adam. Zaten hiç sevmem Çağatay Ulusoy'u da.
.
-Diyeceksiniz ki bu kız sapık mı hep çıplak fotoğraflarıyla koymuş çocuğu. Gözünüz azıcık bayram etsin diye yaptım valla bak.Böylesi bulunmaz Türkiye'de. Sırf sizi düşündüğüm için bayram şekeri tadında giflerini yükledim.

Senin o başındaki seni ibibiğe döndüren tuhaf şey olıyım Franciscoooooo! Haiiiyy tipe bak.
Allahım sen biliyosun konuyu. Amin.Amin amin.


Daha fazla sapıklaşmadan gidiyorum.Görüşürüz sonra. :*

4 yorum:

  1. oh mahşallah pekde güzel döktün içini!! :D

    YanıtlaSil
  2. Herşeyi bütün çıplaklığıynan anlattım :D

    YanıtlaSil
  3. Resimlere baktıkça bakasım geliyor. :D
    Çağatay ulusoy'a hafiften benziyor sanki.

    YanıtlaSil
  4. Bunun yalnızca bana olmadığını bilmek çok güzel :D
    Evet bende çok benzettim özellikle ilk fotoğrafta ama Francisco aşkısım Çağatay'ı döver ^^

    YanıtlaSil